21. yüzyıl güvenliğinde asimetrik bir mücadele: Siber uzayda doğu perspektifi

Abstract

Güvenlik ve terör kavramları, içerisinde bulunulan döneme göre şekil alan ve değişimler gösteren dinamik kavramlar olarak değerlendirilmektedir. Özellikle teknoloji ve sanayinin gelişimiyle birlikte bu kavramlar değişime uğrayarak zamanla yeni boyutlara ve yeni tanımlara kavuşmuştur. Savaşta konvansiyonel silahlar, güvenlikte de geleneksel anlayış yerini nükleer silahlar ve uluslararası güvenlik kavramlarına bırakarak caydırıcılık unsurunu da ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda geleneksel terörizm paradigmasına da yeni bir boyut olarak giren ve bu paradigmayı değiştirme potansiyeli taşıyan "siber terör" kavramı da önemli bir dinamik olarak karşılanmaktadır. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle birlikte uluslararası sistemde çok kutuplu düzenin ortaya çıkması, Doğu devletlerinin bu sistemde kendilerini göstermesine ve Batı hegemonyasına karşı bir tutum sergilemesine olanak sağlamıştır. Bu bağlamda literatürde yeni bir kavram olarak giren siber uzay, devletlerin önemli bir mücadele alanı olarak değerlendirilmektedir. Aktör kavramının devlet-dışı veya devlet destekli aktörler olarak çeşitlenmesi sebebiyle asimetrik bir ortam olarak görülen siber uzayda gerçekleşen mücadele Asya devletlerinin güvenlik yaklaşımları ve saldırgan tutumlarını ileri bir boyuta sürüklemiştir. Bu çalışmada nitel yöntem kullanılacak olup ilk olarak güvenlik ve teröre kavramsal çerçeveden bakılacaktır. Ardından 21. yüzyıl gerçeği olarak görülen siber uzay kavramının güvenlik ve terörle ilişkilendirilmesine değinilecektir. Batı ile aynı kampta bulunmayan Asya devletlerinin, başta Batı olmak üzere yakın çevresine yönelik saldırgan tutumları; devletlerin demokratik yapısı, rejim tipi ve yönetim şekilleriyle ilişkilendirilmiştir. Bu bağlamda siber güvenlik sınıflandırmasında yer alan Asya devletlerinin analiz edilerek alana katkı verilmesi amaçlanmaktadır.

The concepts of security and terrorism are evaluated as dynamic concepts that take shape and show changes according to the current period. Especially with the development of technology and industry, these concepts have changed and gained new dimensions and new definitions over time. Conventional weapons in war and traditional understanding in security have been replaced by nuclear weapons and international security concepts, revealing the deterrence factor. At the same time, the concept of "cyber terrorism" which has entered the traditional terrorism paradigm as a new dimension and has the potential to change this paradigm, is also evaluated as an important dynamic. The emergence of a multipolar order in the international system with the end of the Cold War allowed the Eastern states to show themselves in this system and to display an attitude against the Western hegemony. In this context, cyberspace, which is a new concept in the literature, is considered as an important struggle area of states. The struggle in cyberspace, which is seen as an asymmetrical environment due to the diversification of the actor concept as non-state/supported actors, has advanced the security approaches and aggressive attitudes of Asian states. In this study, the qualitative method will be used and firstly, security and terrorism will be looked at from a conceptual framework. Then, it will be mentioned that the concept of cyberspace, which is seen as a 21st century reality, is associated with security and terrorism. The aggressive attitudes of Asian states, which are not in the same camp with the West, towards their immediate surroundings, especially the West; The democratic structure of the states has been associated with the regime type and management styles. In this context, it is aimed to contribute to the field by analyzing the Asian states in the cyber security classification.