- KTÜAES

Karadeniz Teknik Üniversitesi Açık Erişim Sistemi (KTÜAES)
KTÜ Kurumsal Akademik Arşiv; üniversite bünyesinde üretilen bilimsel yayınların (tez, makale, bildiri, ders notları vs.) telif hakları gözetilerek tüm araştırmacılara açık erişim yoluyla sunulmasını sağlar.
KTÜ Açık Erişim Yönergesi | Açık Erişim Veri Giriş Rehberi
Güncel Gönderiler
Yangınlar her dönem İstanbul’un adeta korkulu rüyası olmuştur. Şehirde meydana gelen bu yangınlar sonucunda maddi manevi pek çok kayıp yaşanmıştır. Dikkatsizlik, kundaklama başlıca yangın nedenlerini oluştururken şehrin mimari yapılanması, söndürme tekniklerinin yetersizliği ve rüzgâr gibi faktörler yangının genişlemesine sebebiyet vermiştir. 20.yüzyılın ilk çeyreğinde meydana gelen önemli yangınlardan birisi 1911 yılında Uzunçarşı’da çıkmış ve kısa zamanda geniş bir alana yayılarak tahribat...
Amerikan misyonerlerinin 19.yy. başlarında Osmanlı ülkesine gelmesiyle birlikte pek çok Amerikan dini, eğitim ve hayır kurumu açılmıştır. Bu kurumlar kapitülasyonların sağladığı ayrıcalıklardan faydalanarak faaliyet alanlarını genişletmişlerdir. Denetimsiz olarak çoğalan bu kurumlara, çıkarılan bazı kanunlarla düzenleme getirilmeye çalışılmıştır. Ancak 1901 tarihli Osmanlı-Fransız anlaşmasıyla Fransız kurumlarına bazı ayrıcalıkların tanınması diğer devletlerin de bu yönde taleplerine sebep ol...
Osmanlı Devleti’nde sehir tarihçiliği geleneğinin baslangıcını Sakir Sevket’in “Trabzon Tarihi” (1877) adlı eseri olusturmaktadır. Onun bu cesaret ve gayreti kendisinden sonraki dönemde Trabzon Tarihi yazımı meselesini hep gündemde tutmustur. Tarih-i Osmanî Encümeni’nin kurulması, Trabzon’da da bir sube olusturulmasını sağlamıstır. Cumhuriyetin ilk yıllarında İnan ve Akın Mecmuaları basta olmak üzere, pek çok dergi ve yayınlarda da bu mesele tartısılmıstır. Hamamizade İhsan Bey, Baki Cinemre,...
Doğu Karadeniz Bölgesindeki yerlesim merkezleri, dağların derin vadiler olusturarak denize dik olarak indiği coğrafyanın kısmen düzlük alanlarında kurulmustur. Trabzon antik kent merkezi de Debbağhane ve Zağnos dereleri arasındaki düzlük yükselti üzerinde kurulmustur. Bu coğrafi yapı, bol yağıs alan yörede iskân ve sehirlesme açısından çesitli güçlüklere neden olmaktadır. Bu makalede 13 Kasım 1909 tarihinde meydana gelen sel felaketi sonucu meydana gelen can ve mal kaybı üzerine Debbağhane ve...
Bu çalışma, 1912 tarihli İane Defteri’ne göre, Trablusgarp Savaşı (1911-1912) için Trabzon’dan toplanan yardımların değerlendirilmesinden oluşmaktadır. Burada Trabzon merkezden bireysel ve kurumsal olarak yapılan yardımlar yer almaktadır. Şehrin ileri gelenleri tarafından oluşturulan komisyon aracılığı ile toplanan yardımlara, Müslim-Gayrimüslim ayrımı gözetilmeksizin çeşitli kurum ve kuruluşlar, esnaf grupları ve mahalle sakinleri katılmışlardır. Bu yönüyle yapılan yardımlar, bir yandan Tra...
Osmanlı donanmasına yardım toplamak amacıyla İstanbul’da kurulan Donanma-yı Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti’nin kısa süre içinde ülke genelinde şubeleri açılmıştır. Cemiyetin Trabzon şubesi de, 26 Ocak 1910 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır. Bu çalışma, Trabzon Vilayeti sınırlarını kapsamakta olup Vilayet dâhilindeki sancak, kaza ve nahiyelerdeki Donanma Cemiyeti şubelerinin “Trabzon’da Meşveret Gazetesi”ne yansıyan faaliyetlerini içermektedir. Bu doğrultuda Trabzon Vilayeti dâhilinde ...
Bu makalede18.yüzyılın ikinci yarısında Trabzon’da taşra yönetimi ile ilgili bir takım problemlerin varlığından bahsedilecektir. Bunlar ayanlık, eşkıyalık ve göç faaliyetleridir. Osmanlı Devleti’nin hemen hemen bütün kurumlarında görülen bozulmalar ve taşrada merkezi otoritenin yeterince sağlanamaması, Trabzon’a yakın bölgelerde sık sık savaşların çıkması, bölgedeki valilerin savaş bölgesinde görevlendirilmeleri merkezi otoritenin sarsılmasına ve güven bunalımına yol açmıştır. 17.yüzyıldan it...
Güney Asya’daki üç büyük yarımadadan biri olan Hindistan, dil, din ve kültür bakımından önemli bir yere sahiptir. Bu değerlerin yanı sıra oldukça köklü bir tarihi içinde barındıran söz konusu coğrafyadaki ilmi belgelerin nitelikleri tartışma konusudur. Eski Hindistan’da tarih yazıcılığı, sözlü kaynaklar olması hasebiyle özellikle ülkemizdeki ilim adamları tarafından dikkate şayan bulunmamaktadır. Hindistan’da ilk sözlü tarih verilerinin varlıkları M.Ö. 1200’lere kadar giden Vedalar ile başla...
Hint Avrupa dil ailesinin atası olarak görülen Sanskrit dilinin kökeni ve kullanım alanı ile ilgili tartışmalar günümüzde dahi sürse de onun dini metin dili olması ve kullanıldığı coğrafyan bakımından göz önüne alındığında eşsiz bir yere sahip olduğu oldukça açıktır. Hint topraklarında doğduğu düşünülen bu dil sadece Hindistan ile sınırlı kalmamış Hazar Denizi ve Ortadoğu’ya kadar uzanmıştır. Hindistan topraklarında bir dönem varlıklarını sürdürmüş olan ak Hunlar yani Sanskrit metinlerinin H...
Günümüzde Hindistan, Pakistan ve Çin sınırları içinde yer alan Keşmir bölgesi, tarih boyunca pek çok devlet ve medeniyetin sahip olmak istediği verimli topraklardır. 1947 yılında İngiliz sömürgesinden kurtulan, Hindistan’ın, Pakistan ile arasında paylaşılamayan bölgesi olan Keşmir, günümüzde de Müslüman nüfusu ile dikkat çekmektedir. Bu coğrafyanın ilk yazılı tarihî eserlerinden biri “Krallar Nehri” anlamına gelen Racatarangini’dir. Bu eser Keşmir tarihi için olduğu kadar; söz konusu bölgede ...
Çeşitli dinlerin ve dillerin hüküm sürdüğü Balkanlar, dünya ölçeğindeki savaşların ilk kıvılcımının çıktığı bir bölge olagelmiştir. Avrupalı devletler özellikle Avusturya – Macaristan ve Rusya rekabet ve nüfuz alanı mücadelesini Balkanlardaki toplumlar üzerinden sürdürmüşler ve bölge halkını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır. Büyük devletlerin bu politikaları sonucunda Balkanlarda etnik ve dini yönden sınırları birbirine girmiş devletler ortaya çıkmıştır. Bu devletler, kendi ulusl...
XX. yüzyılın başlarına gelindiğinde Osmanlı Devleti’nde çoğunluğu tek derslikli olmak üzere 5 bin civarında ilkokul, 23 lise, pek az öğretmeninin bulunduğu birkaç sanayi mektebi ve bir üniversite bulunmaktaydı. Ülkedeki sanayi ve az sayıdaki okuldan mezun olanların istihdamı meselesi ise daha farklı bir durum arz ediyordu. Devletin memur ihtiyacını karşılamak üzere belli başlı şehirlerde bulunan birkaç idadi dışında meslekî ve teknik eğitimin devletin eğitim politikaları arasında yer almaması...
Mütareke sonrası İtilaf Devletleri işgallerine karşı Türk halkı müdafa-i hukuk cemiyetleri etrafında toplanarak mücadeleye girişirken, Sultan Vahdettin ve O'nun teşkil ettiği hükümetler özellikle Damat Ferit Hükümetleri kurtuluşu İngilizlere kayıtsız şartsız teslim olmakta görüyorlardı. Padişah ve hükümetin bu tutumunun halkı giderek yönetimden uzaklaştırdığı ve Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki milli harekete yaklaştırdığını gören Veliaht Abdülmecit Efendi hanedanın ve devletin geleceğinin t...
Eğitim, bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösteren unsurlardan bir olarak kabul edilmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun mirası üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti de modern, güçlü bir devlet olabilmenin şartlarından biri olan iyi bir eğitim sistemi kurmak amacıyla çalışmalara başlamış ve bu hususta kendisinden bir önceki dönemin eğitim hamlelerinden etkilenmiş veyahut kendi payına bir takım dersler çıkarmıştır. Osmanlı Devleti’nde eğitim ve öğretim alanında ilk yenileşmeler, batı örneğine ben...
DSpace'deki Bölümler
Bir bölüme ait yayınların listesini görmek için tıklayınız.