Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3558
Başlık: | Orta Çağ İslam düşüncesinde siyasal ahlâk |
Diğer Başlıklar: | Political morality in Medieval Islamic thought |
Yazarlar: | Şimşek, Erol |
Anahtar kelimeler: | Siyaset, Ahlâk, Siyasal Ahlâk, Orta Çağ Felsefesi, İslam Düşüncesi.;olitics, Morality, Political Morality, Medieval Philosophy, Islamic Thought. |
Yayın Tarihi: | Kas-2021 |
Yayıncı: | Karadeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Özet: | Düşünce tarihi boyunca siyaset ve ahlâk arasındaki ilişkiler en temel tartışma alanlarından birini teşkil etmiştir. Modern zamanlarda siyaset-ahlâk ilişkisi çetrefilli bir sorun hâline gelmiştir. Bu yüzden günümüzde siyaseti ahlâk temelinde yeniden oluşturma, yani bir "siyasal ahlâk" yaratma çabası söz konusudur. İşte bu çalışmanın amacı Orta Çağ İslam düşüncesinin söz konusu siyaset-ahlâk ilişkisine ve dolayısıyla siyasal ahlâka bakışını ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda, çalışmada Kindî, Ebû Bekir Razî, Fârâbî, İbn Miskeveyh, Maverdî, İbn Sînâ, Gazzâlî, İbn Rüşd, Nasîruddin Tusî, İbn Teymiye ve İbn Haldun gibi Orta Çağ dönemi İslam düşünürlerinin görüşleri irdelenmiştir. Çalışmada öncelikle etik-ahlâk ayrımı ortaya konmuş, siyaset-ahlâk ilişkisinden hareketle siyasal ahlâk kavramı açıklanmıştır. Ardından Antik Çağ'da Doğu'da Buda ve Konfüçyüs'ün, Batı'da Sokrates, Platon, Aristoteles, Stoacılık ve Yeni Platonculuk'un; Orta Çağ'da Yahudi ve Hıristiyan felsefesinin siyasal ahlâk düşüncesi ele alınmıştır. Orta Çağ İslam düşüncesi, Platon, Aristoteles çizgisinde, Yeni Platonculuk yoluyla edinilen kavramsal mirasın İslam dininin öğretileri ile bütünleşmesiyle ortaya çıkıp gelişen özgün bir düşüncedir. Psikoloji, metafizik ve ahlâk anlayışıyla irtibatlı olarak geliştirilen İslam siyaset düşüncesinde erdemli devlet, doğru siyaset, adil yönetim, erdemli yönetici insanlar için en yüce amaç olarak belirlenen mutluluğa erişmenin aracı olarak görülmüştür. Bu anlamda İslam düşüncesine göre en iyi yönetim insanların hem dünya hem de ahiret hayatı gözetilerek uygulanan yönetimdir. İslam düşünürlerine göre doğru siyasetin temelinde fiziki güç değil adalete, sevgiye, erdeme, ahlâka ve dine dayalı manevi güç bulunmalıdır. Ayrıca siyasi sistemin merkezine konulan yöneticinin erdemli ve her yönüyle mükemmel olması gereği vurgulanmıştır. Zira yöneticiler erdemli olunca, onu örnek alan yönetilenler de erdemli olur. İyi bir toplumsal düzen hâsıl olur. Devlette tüm işler güzel ve düzgün olur. Böylece insanlar hem dünyada hem de ahirette mutluluğa ulaşabilir. Bu bağlamda siyaset ile ahlâk arasında sıkı bir bağ kurulan Orta Çağ İslam düşüncesinde, erdemli bir yönetici idaresinde, ahlâkı önceleyen bir devlet ve siyaset anlayışıyla mutlu bir birey, mutlu bir toplum yaratma düşüncesi hâkimdir. Throughout the history of thought, the relationship between politics and morality has been one of the most fundamental areas of discussion. In modern times, the politics-morality relationship has become a complicated problem. That's why, today, there is an effort to reconstruct politics on the basis of morality, that is, to create a "political morality". The purpose of this study is to reveal the view of the medieval Islamic thought to the said politics-morality relationship and therefore to political morality. In line with this purpose, the views of medieval Islamic thinkers such as Kindi, Abu Bakr Razi, Farabi, Ibn Miskawayh, Mawardi, Ibn Sina (Avicenna), Ghazali, Ibn Rushd (Averroes), Tusi, Ibn Taymiyyah and Ibn Khaldun has been examined in this study. In the study, first of all, ethics-morality distinction has been handled, and the concept of political morality has been explained based on the politics-morality relationship. Then, in Ancient Age, Buddha and Confucius in the East, Socrates, Plato, Aristotle, Stoicism and Neo-Platonism in the West; the political moral thought of Jewish and Christian philosophy in the Middle Ages has beendiscussed. Medieval Islamic thought is an original thought that emerged and developed in the line of Plato, Aristotle, as a result of the integration of the conceptual heritage acquired through NeoPlatonism with the teachings of the religion of Islam. In the thought of Islamic politics developed in connection with psychology, metaphysics and moral understanding, the virtuous state, correct politics, fair administration, virtuous administrator has been seen as a means of reaching happiness, which is determined as the highest goal for people. In this sense, according to the Islamic thought, the best administration is the one applied by considering both the world and the hereafter. According to Islamic thinkers, a spiritual power based on justice, love, virtue, morality and religion should be the basis of correct politics, not physical power. In addition, it was emphasized that the administrator placed at the center of the political system should be virtuous and perfect in all aspects. For, when administrators are virtuous, those who are governed who take them as examples become virtuous. A good social order emerges. All things become good and proper in the state. In this way people can reach happiness both in this world and in the hereafter. In this context, the thought of creating a happy individual and a happy society with an understanding of state and politics that prioritize morality, under a virtuous administrator, is dominant in the medieval Islamic thought, which established a strong connection between politics and morality. |
URI: | http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3558 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Kamu Yönetimi |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
705799.pdf | 1.94 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.