Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/5376
Başlık: | Covid-19 pandemisinin savunma sanayi üzerindeki etkisi: Çoklu örnek olay analizi |
Diğer Başlıklar: | The impact of the Covid-19 pandemic on the defense industry: A multiple case analysis |
Yazarlar: | Üçüncü, Abdulsamet |
Anahtar kelimeler: | Savunma Sanayi, Covid-19, Ulusal İş Sistemi, Elmas Modeli.;Defense Industry, Covid-19, National Business System, Diamond Model |
Yayın Tarihi: | Oca-2022 |
Yayıncı: | Karadeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Özet: | Bu çalışmanın amacı, Covid-19 sürecinde oluşan ülkelerarası ilişkiler düzeninin savunma sanayine etkisini araştırmaktır. Bu kapsamda, 2020 yılında dünyanın en güçlü ekonomisine sahip ülkeler başta olmak üzere, bu sektörde rekabetteki öncü ülkelerin ve şirketlerin hem ülke düzeyindeki hem de şirket düzeyindeki davranışları incelenmiştir. OECD'nin Ocak 2021 raporu şimdilik Covid-19 sürecinin dünya ekonomisini kısa süreli bir dönem için etkileyeceğini göstermektedir. Savunma sanayi açısından değerlendirdiğimizde, GSYH'deki düşüşün ülkelerin savunma harcamaları ve savunma yüklerini doğrusal bir yönde etkilemediği görülmektedir. Tüm bu ilişkilerin Covid-19 süreciyle birlikte, savunma sektöründe rekabetteki öncü ülkelerin ayrı birer vaka (case) olarak incelenmesini gerektirmektedir. Çünkü savunma sanayinde rekabetteki öncü şirketlerin başarısı modern stratejik bakış açısından (Porter Elmas Modeli) ulusların başarısına yol açmaktadır. Ulusların başarısının kendi makro-kurumsal bağlamının ve bu şirketlerin içerisinde bulundukları iş sisteminin bir sonucu olduğu görülmektedir. Bu bağlam ile çalışmada nitel bir araştırma dizaynı olan çoklu vaka analizi (Multiple-case study) tercih edilerek, rekabette öncü olan 11 ülke ve bu ülkelerin DefenseNews'in ilk 100 şirket sıralamasında yer alan 85 şirketi incelenmiştir. Elde edilen verilerin analiz edilmesinde her vaka için toplanan sayısal nitelikte olmayan bilgilere keşfedici bir yaklaşımla içerik analizi uygulanmıştır. Bu çalışmanın özgün değeri ve yenilikçiliği, savunma sanayinde rekabette öncü olan ülke ve şirketler açısından Covid-19 sürecinin tek bir faktöre indirgenerek doğrusal bir şekilde açıklanamayacağının ve her ülkenin makro-kurumsal bağlamının ayrı birer vaka olarak incelenmesi gerektiğini göstermesidir. Bu kapsamda makro-kurumsal teori ve modern stratejik bakış açısının kuramsal açıdan birlikte kullanıldığı bir çalışma önerilmektedir. Böylece bu çalışma, modern stratejik yönetime ve makro-kurumsal teoriye kuramsal bir katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte TUSAŞ'a sağlayacağı katkı, bu ilişkiler düzeninin savunma sanayinde yaratacağı etkiler ile Covid-19 süreci ve sonrasındaki dönemi anlamak ve yorumlayabilmek açısından önerilerin geliştirilmesi olacaktır. Bu kıyaslamalar hem bütünü hem de farklılıkları görmemizi sağlamaktadır. Çalışmanın TUSAŞ'a sağlayacağı bir diğer katkı ise, Covid-19'un yarattığı çevresel unsurlardaki değişimlere adapte olmaya çalışan ülkelerin iş sistemlerinin ve bu anlamda şirketlerin ne tür stratejiler ortaya koyduğunun tespit edilmesidir. Bu noktadan hareketle bu çalışma TUSAŞ'ın şirket stratejisi ve politikalarının geliştirilmesine katkı sunmaktadır. The aim of this study is to investigate the effect of the international relations order formed during the Covid-19 process on the defense industry. In this context, the behavior of leading countries and companies in competition in this sector, both at the country level and at the company level, in 2020, especially the countries with the strongest economies in the world, were examined. The OECD's January 2021 report shows that for now, the Covid-19 process will affect the world economy for a short time. When evaluated in terms of the Defense Industry, it is seen that the decrease in GDP does not affect the defense expenditures and defense burdens of the countries in a linear direction. All these relations, together with the Covid-19 process, require that the leading countries in the competition in the defense sector be examined as a separate case. Because the success of the leading companies in the competition in the Defense Industry leads to the success of the nations from the modern strategic point of view (Porter Diamond Model). It seems that the success of nations is a result of their macro-institutional context and the business system in which these companies operate. In this context, in this study, a qualitative research design, Multiple-case study, was preferred, and 11 countries that are leading in competition and 85 companies of these countries that are in the top 100 companies of DefenseNews were examined. In the analysis of the data obtained, content analysis was applied with an exploratory approach to the non-numerical information collected for each case. The original value and innovation of this study is that it shows that the Covid-19 process cannot be explained linearly by reducing it to a single factor in terms of countries and companies that are pioneers in competition in the defense industry, and that the macro-institutional context of each country should be examined as a separate case. In this context, macro-institutional theory and modern strategic perspective are used together from a theoretical perspective. Thus, this study creates a theoretical contribution to modern strategic management and macro-institutional theory. Another contribution of the study to TAI is to determine the business systems of the countries trying to adapt to the changes in the environmental factors created by Covid-19 and what kind of strategies the companies put forward in this sense. From this point of view, this study will contribute to the development of company strategy and policies of TAI. |
URI: | http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/5376 |
Koleksiyonlarda Görünür: | İşletme |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
708550.pdf | 8.76 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.