Birleşik Krallık'ta Avrupa şüpheciliği: 2016 Avrupa Birliği referandumu

Abstract

Birleşik Krallık açısından Avrupa bütünleşmesinin sürecin daha en başından itibaren ayrıştırıcı bir mesele olduğu dikkat çekmektedir. Birleşik Krallık Avrupa bütünleşmesine destek vermekle birlikte Avrupa Birliği'nin (AB) kurucu üyeleri arasında yer almamıştır. Dahası, AB'ye üye olmasını takiben üyelik koşullarını yeniden müzakere ederek üyeliğini referanduma taşımış ve üyeliği sırasında, bütünleşmenin seyrine yönelik duyduğu endişeleri dile getirmekten çekinmeyerek bazı ortak AB politikalarının dışında kalmıştır. Bu nedenle Birleşik Krallık, üyeliği süresince AB'nin şüpheci üyesi olarak anılmıştır. Birleşik Krallık, en nihayetinde, 23 Haziran 2016 tarihinde gerçekleştirilen AB referandumu sonucunda %51,9 oy oranıyla AB üyeliğinden ayrılma (Brexit) kararı almış ve kırk üç yıl süren üyeliğini sonlandırmıştır. Birleşik Krallık'ta Avrupa şüpheciliğini AB referandumu örneğinde inceleyen ve referandum kampanyasını özel olarak araştıran bu çalışma, kamuoyunun Avrupa bütünleşmesine yönelik tutumunu açıklayan yaklaşımlardan biri olan siyasi ipucu yaklaşımına dayanmaktadır. Bu bağlamda, bu çalışma, kamuoyu oluşturmak ve seçmenleri Brexit oyu vermeye ikna etmek amacıyla aktif olarak kampanya yürüten ayrılma yanlısı Vote Leave ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi'nin (UKIP) benimsedikleri söylemler ve söylemsel stratejilere odaklanmaktadır. Ayrılma yanlısı bu aktörlerin söylemlerinin analizinde metot olarak söylemsel-tarihsel yaklaşım kullanılmaktadır. Söylemsel-tarihsel yaklaşımın analitik araçları takip edilerek yürütülen söylem analizi kapsamında, Vote Leave ve UKIP'in AB ile ilgili söylemlerinin göç boyutu ele alınmakta ve referanduma giden süreçte göç olgusunun söylemlere nasıl yansıdığı tespit edilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışma, "Vote Leave ve UKIP AB referandumu kampanyası sırasında göç konusunda ürettikleri söylemler aracılığıyla Brexit kararını nasıl meşrulaştırmaya çalışmışlardır?" sorusuna cevap aramaktadır. Çalışma, aynı zamanda, Vote Leave ve UKIP'in kamuoyuna AB ile ilgili olarak ilettikleri siyasi ipuçlarının ve inşa ettikleri AB temsillerinin açığa çıkartılmasını hedeflemektedir. Çalışmanın bulguları, Vote Leave ve UKIP'in Brexit hedefi doğrultusunda göçü bir propaganda aracı olarak kullanarak AB'yi sorunsallaştırdıklarını ortaya koymaktadır. İlaveten, ayrılma yanlısı bu aktörlerin Avrupa şüpheci anlatılara dayanan dört negatif AB temsili inşa ederek Brexit kararını meşrulaştırmaya ve haklı çıkarmaya çalıştıkları tespit edilmiştir. Söz konusu dört negatif temsil şu şekildedir: egemenlik yetkilerini sınırlandıran bir AB; güvenlik sorunlarına yol açan bir AB; ekonomi ve kamu hizmetleri üzerinde baskı yaratan bir AB ve ulusal işgücü üzerinde negatif etki yaratan bir AB. Anahtar Kelimeler: Avrupa Şüpheciliği, AB Referandumu Kampanyası, Brexit, Ayrılma Yanlıları, Söylem Analizi.

It is noteworthy that European integration is a divisive issue for the United Kingdom (UK) since the very beginning of the integration process. Although the UK supported European integration, it was not among the founding members of the European Union (EU). Furthermore, the UK, following its accession, renegotiated the EU membership conditions and carried its membership to the referendum; and during its membership, it did not hesitate to express its concerns about the direction of integration and opted out of some common EU policies. Hence, the UK was called the Eurosceptical member of the EU throughout its membership. In the EU referendum that took place on 23 June 2016, the UK finally voted to leave the EU membership (Brexit) with 51,9% of the votes and ended its forty-three-year-long membership. This study, which analyses Euroscepticism in the UK through the example of the EU referendum and specifically scrutinizes the referendum campaign, is based on the political cue approach. The political cue approach is one of the approaches that explain public opinion on European integration. In that regard, this study focuses on the discourses and discursive strategies of pro-leave Vote Leave and the UK Independence Party (UKIP) that actively campaigned to form public opinion and persuade voters to vote for Brexit. The method of discourse-historical approach is adopted in the analysis of discourses of these pro-leave actors. Discourse analysis that is conducted by employing the analytical tools of the discourse-historical approach deals with the immigration dimension of Vote Leave's and UKIP's EU-related discourses and attempts to determine how the phenomenon of immigration is reflected in discourses in the process leading up to the referendum. This study seeks to answer the following question: "How did Vote Leave and UKIP strive to legitimise Brexit in the EU referendum campaign through discourses that they produced on immigration?". This study, also, intends to reveal the EU-related political cues that Vote Leave and UKIP transmitted to the public and the main EU representations that they constructed. The findings expose that Vote Leave and UKIP problematised the EU by using immigration as a propaganda tool to secure Brexit. Moreover, it is found out that these pro-leave actors constructed four negative EU representations based on Eurosceptical narratives to legitimise and justify the Brexit decision. These four negative representations are as follows: the EU that limits sovereignty, the EU that causes security problems, the EU that puts pressure on the economy and public services, and the EU that has a negative impact on the national workforce. Keywords: Euroscepticism, EU Referendum Campaign, Brexit, Pro-leavers, Discourse Analysis.