Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/2514
Başlık: | Stagflasyon kavramı: 1987-2014 Türkiye örneği |
Diğer Başlıklar: | The concept of stagflation: The case of Turkey 1987-2014 |
Yazarlar: | Salar, Nilgün |
Anahtar kelimeler: | Stagflasyon, İktisadi Okullar, Logit Model.;Stagflation, Economical Schools, Logit Model |
Yayın Tarihi: | May-2016 |
Yayıncı: | Karadeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Özet: | 1973 yılında gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan kriz, ekonomi bilimine yeni bir kavram kazandırdı. Hem durgunluğun hem de enflasyonun bir arada meydana geldiği, bu yeni krize stagflasyon adı verildi. 1970'li yılların iktisatçılarına göre, bu durumun en belirgin nedeni OPEC üyesi ülkelerin petrol fiyatını yaklaşık üç kat artırmalarıydı. Keynesyen iktisada göre, hem durgunluk hem de enflasyonun bir arada görülmesi imkansızdı. Sonuç olarak, bu krize açıklama getiremeyen Keynesyen iktisat popülerliğini kaybetti. Türkiye'de 1977 yılında yaşanan durgunluğa enflasyonunda eşlik etmesi ile Türkiye ilk kez stagflasyon ile karşı karşıya kaldı. Türkiye'de çeşitli dönemlerde farklı krizler meydana gelmiştir. Bu çerçevede Türkiye ekonomisinde 1994, 2000, 2001 ve 2008 yıllarında meydana gelen krizler önemlidir. Yüksek enflasyon, sermaye hareketlerinde serbestleşme, bankacılık sektöründeki aksaklıklar ve gelişmiş ülkelerde meydana gelen krizlerin çeşitli kanallardan ülkemizi etkilemesi, bu krizlerin sebepleri arasında sayılabilir. Bu çalışma 1987:1-2014:4 döneminde Türkiye için stagflasyon üzerinde kamu harcamaları, kur, faiz oranı, para arzı ve petrol fiyatı etkisini ortaya koymaya amaçlamıştır. Bu doğrultuda stagflasyon, ilgili dönemde durgunluk ve enflasyonun bir arada görülmesi durumunda 1 tersi durumunda 0 değerini alan kesikli bir seri olarak oluşturulmuştur. İlgili makroekonomik göstergelerin stagflasyon üzerindeki etkileri logit model ile tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular 1987:Ç1-2014:Ç4 döneminde para arzı ve kamu harcamaları göstergelerinin stagflasyon üzerinde sırasıyla pozitif ve negatif yönde bir etki oluşturduğunu ortaya koymuştur. Diğer taraftan kur, faiz oranı ve petrol fiyatı göstergelerinin stagflasyon üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi tespit edilememiştir. Bulgular bütün olarak değerlendirildiğinde stagflasyon ile mücadele için para arzının artırılmaması, kamu harcamalarının artırılması gerektiği tespit edilmiştir. The crisis that broke out in 1973 brought a new term in economics. This new type of crisis during which both inflation and recession coexisted was named stagflation. According to the economists of 1970s, the major cause of this situation was the three times increase in oil price by the member countries of OPEC. Turkey faced stagflation for the first time in 1977 when the ongoing recession was accompanied by inflation. Turkey confronted economic crises several times in various periods. In this context, the crises of 1994, 2000, 2001 and 2008 are of paramount significance. The primary reasons of these crises can be listed as high inflation, liberalization in capital movement, malfunctions is banking sector, and the influence of the crises taking place in other countries. This study aims to reveal the influence of public expenditures, exchange, interest rate, money supply, and petrol price on stagflation in Turkey between 1987:1 and 2014:4. In this direction, stagflation is generated as a discrete serial which, get value of 1, in case of depression and inflation occur simultaneously and get value of 0 when depression and inflation occur at different times. The effect of the relevant macroeconomics indicators on stagflation has been estimated with logit model. The findings accumulated has shown that the indicators of money supply and public expenditures had respectively positive and negative influences on stagflation between 1987:Q1 and 2014:Q4. On the other hand, it has been found that exchange, interest rate, and petrol price did not have a significance effect on stagflation in terms of statistics. When the findings are evaluated as a whole, it has been determined that the money supply should not be increased whereas the increase in public expenditure should be ensured in order to struggle with stagflation. |
URI: | http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/2514 |
Koleksiyonlarda Görünür: | İktisat |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
435941.pdf | 1.53 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.