Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3726
Başlık: Su kaynaklarının uluslararası sorun oluşturması
Diğer Başlıklar: International problems caused by water resources
Yazarlar: Dündar, Mehmet
Yayın Tarihi: Kas-2007
Yayıncı: Karadeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
Özet: Hiç kuskusuz, su dünyadaki en önemli dogal kaynaklardan birisidir. Su olmadancanlıların hayatlarını devam ettirmeleri mümkün degildir. Dünya nüfusunun artması veendüstrilesme sürecinin her zamankinden hızlı olması, dogal su kaynaklarının kirletilmesi veisrafı, suyun önemini her geçen gün daha da arttırmaktadır. Zengin su kaynaklarına sahip olanülkeler bunu güç haline çevirmeye çalısırken, fakir veya kısıtlı su kaynaklarına sahip ülkelerise her zamankinden daha fazla su zengini ülkelere bagımlı duruma gelmektedirler.Uluslararası hukuk baglamında konu incelendiginde, çesitli uygulamalar ve yapılançalısmalarda, suların hakça, makul ve optimum kullanımı ile sınırdas ülkelere önemli zararvermeme ilkelerinin büyük ölçüde benimsendigi görülmektedir.Suriye ve Irak arasında Fırat ve Dicle ilgili anlasmazlık, Türkiye'nin GAP'abaslamasıyla birlikte daha da görünür bir hal almıstır. Suriye ve Irak, Türkiye'nin projeçerçevesinde insa ettigi barajlara, özellikle de su tutulma dönemlerinde, bazen kendi sularınınazalacagı, bazen de suların kirlenmesine neden olacagı gerekçesiyle karsı çıkmıs, sorunuuluslararası platforma tasımaya çalısmıstır. Türkiye ile Irak arasında 1946 anlasması veSuriye ile arasında ise 1987 Protokolü imzalanmıs, günümüz statüsünü belirleyen 1987Protokolü ile Suriye'ye yıllık ortalama 500 m³/sn su bırakılması kararlastırılmıstır. Fakat, Irakve Suriye üç tarafın katılımıyla yeni bir anlasma yapılmasını ve bırakılan su miktarınınarttırılmasını talep etmektedirler. Ülkelerin nehirlere katkıları ve tüketim hedefleri dikkatealındıgında, Suriye ve Irak'ın toplam su taleplerinin, nehirlerin su potansiyelinin üzerindeoldugu görülmektedir. Fırat ve Dicle nehirlerini uluslararası sular olarak kabul eden ve sularınpaylasımını öngören Suriye ve Irak'ın tezleri; üç asamalı plan ile sınırasan iki nehrin sularınıntahsisinin yapılabilecegini ifade eden Türkiye'nin tezleri ile çatısmaktadır.Su sorununun, son dönem gelismelerle beraber, tarafları ve niteligi bakımından yeniboyutlar kazanmıs oldugu görülmektedir. Sorunun, ABD'nin Irak'ı isgali ile olusan yeniyönetim ve AB'nin Fırat ve Dicle sularına karsı olan ilgisiyle kazandıgı yeni boyutlarla artanönemi dolayısıyla, izlenmesi gereken yeni stratejilerin belirlenmesinin gerekliligi açıktır Unquestionably, water is the most important natural resource in the world which couldnot survive without. The importance of the water is growing day by day parallel to thegrowing population of the world, industrialization and pollution of the water resources.Therefore, water is becoming one of the major political means to pursue nation-states?interests in the international platform. On the one hand, countries with abundant waterresources are using their resources as a bargaining material against other countries. On theother hand, countries with scare water resources are becoming dependent on water-richcountries more than ever. When this issue is dealt within the context of international law, invarious practices and studies, it is observed that the principles of reasonable and optimumusage as well as not to give significant harms to riparian countries are agreed upon widely.The conflict, concerning Euphrates and Tigris rivers between Turkey, Syria and Iraq hasacquired a more appearent nature with the start of Southeastern Anatolian Project of Turkey.Syria and Iraq have opposed dams built within the project by Turkey, particularly during theperiods of water keeping for the dams, Iraq and Syria tried to bring the issue to internationalplatform on the grounds that water amount that they would decrease or would becontaminated. Protocol of 1946 were concluded between Iraq and Turkey. Then 1987Protocol were concluded between Syria and Turkey under the 1987 Protocol regulating thepresent status was decided to allocate an average of 500 cubic meters per second to Syria.However, Syria and Iraq demand a new agreement between three countries and an increasedamount of water to be allocated. Taking into consideration the contribution and the waterconsumption targets of these countries, the total demand exceeds the existing water potentialof the rivers. The positions of Syria and Iraq which suppose Euphrates and Tigris rivers asinternational waters and envisaging ?water sharing?, contradict with the Three Stage Plan ofTurkey which foresees agreed allocation of water from the two transboundary rivers.The water problem seems to acquire new dimensions in terms of its sides and nature. Itis clear that due to increasing importance with new dimensions of the problem, after the newadministration in Iraq following the US occupation and the rising interest of the EuropeanUnion in Euphrates and Tigris rivers, it is a necessity to determine new strategies to befollowed in this regard.
URI: http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3726
Koleksiyonlarda Görünür:Uluslararası İlişkiler

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
230842.pdf5.29 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.