Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3725
Başlık: | Soğuk savaş sonrası değişen güvenlik kavramı çerçevesinde;terörizm ve NATO |
Diğer Başlıklar: | Terrorism and NATO in relation with changing security concept of post-cold war era |
Yazarlar: | Pekcan, Ercan |
Yayın Tarihi: | Eki-2007 |
Yayıncı: | Karadeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Özet: | inci Dünya Savasının galip devletleri arasında savastan hemen sonra baslayan menfaat çatısması Soguk Savas kavramını ortaya çıkarmıstır. Bu süreçte güçlü devletler siyasi ideolojilerini güç kullanarak yaymaya çalısmıslardır. NATO, ülkelerin komünizme karsı savunulması amacıyla kurulmustur. Soguk Savas dönemi boyunca bu misyonla görevini yerine getiren NATO, bu sürecin sona ermesi ve 1990'lı yıllarda tehdit algılamalarının degismesi ile birlikte Rönesans Dönemine girmistir. 1991 ve 1999 tarihli NATO ?Stratejik Kavram? belgelerinde, eski Sovyet tehdidi yerini önceden belirlenmesi mümkün olmayan çesitli risk ve belirsizliklerden kaynaklanan yeni tehditlere bırakmıstır. Bu tehditler; terörizm, kitle imha silahlarının yayılması, insan ve uyusturucu kaçakçılıgı, örgütlü suçlar, göç, etnik ve milliyetçi çatısmalar, köktendincilik olarak yerini almıstır. Bunun yanı sıra siyasi boyuta da agırlık verilmis, bunun sonucunda üye devletlerin çevre cografyadaki ülkelerle isbirligine gitmeleri öngörülmüstür. Günümüzün en büyük güvenlik sorunu olan terörizm, 11 Eylül saldırıları sonucunda NATO'da ilk kez 5. madde kapsamında yerini almıstır. 2002 tarihli yeni Amerikan Ulusal Güvenlik Stratejisi sonucu ABD'nin Irak'ta ilk kez önleyici savas doktrinini uygulaması, müttefik ülkeler arasında ciddi bir sorun yasanmasına neden olmustur. Prag Zirvesiyle yumusayan, stanbul Zirvesi'yle güçlenen NATO, yeni tehditlere karsı yetenegini arttırmıstır. 2002 Yeni Amerikan Ulusal Güvenlik Stratejisi sonucunda yapılan uygulamalar ve bu uygulamalar sonucunda ortaya çıkan neticelerin BM, NATO, ABD, NATO'ya üye devletler ve Türkiye ekseninde yarattıgı etkileri inceleme ve farklılıkları tespit etme bu tezin amacını olusturmaktadır. Kolektif savunma örgütü olarak kurulan NATO'nun yeni güvenlik anlayısında üstlenecegi misyon her üye devleti tatmin edebilecegi sürece, varlıgını devam ettirmesi kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Conflict of interests, which came on the scene right after the war, among the victorious nations of World War II introduced the concept of Cold War. In this process, powerful states strived to spread their political ideologies. NATO was established with the aim of defending the member countries against the threat of communism. Having fulfilled this mission during the Cold War era, NATO faced a Renaissance in 1990s due to the shift in the perceptions of threat. The former threat of Soviet Union replaced itself with various unpredicted risks and undetermined threats in the documents of NATO?s ?New Strategic Concept? of 1991 and 1999. These threats can be named as; terrorism, the spread of weapons of mass destruction, smuggling of drugs and people, organized crimes, migration, ethnical and nationalistic clashes and religious fundamentalism. At the same time, it was given focus on the political dimension of the process and thanks to this member states were desired to cooperate with the neighbour countries. Terrorism, the biggest security issue of today, appeared in NATO for the very first time with the Treaty's Article 5. On the basis of 2002 National Security Strategy of the United States of America, the USA applied preventive war doctrine in Iraq for the first time. This led to a serious problem among the allied countries. NATO expanded its capabilities of dealing with the new threats with a deténte in Prag Summit and becoming strong in stanbul Summit. The objective of this study is to analyze the implementations resulting from the National Security Strategy of the United States of America and the effects of these implementations in connection with the United Nations, NATO, the USA, member states of NATO and Turkey and establish the differences. It will be inevitable for NATO, established as a collective defence organisation, to carry forward its presence as long as NATO?s missions satisfy the member states of the alliance. |
URI: | http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3725 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Uluslararası İlişkiler |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
230844.pdf | 623.9 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.