Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3720
Tüm üstveri kaydı
Dublin Core AlanıDeğerDil
dc.contributor.authorDutak, Mustafa-
dc.date.accessioned2022-05-24T06:46:38Z-
dc.date.available2022-05-24T06:46:38Z-
dc.date.issued2007-06-
dc.identifier.urihttp://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3720-
dc.description.abstractOrtadogu'nun ve hatta dünyanın, fiziki ve siyasi olarak üzerinde en fazla durulan bölgesi olan, srail ve Filistin Devletlerinin üzerinde bulundugu topraklar, semavi dinlerin baslangıç noktaları oldugu gibi tarihi yönüyle birçok medeniyetin de anavatanı olmustur. Tarihi itibariyle bu bölgede çok medeniyetler, devletler ve milletler yasamıstır. Bazı dönemlerde medeniyetin en gözde mekanı oldugu gibi bazı dönemlerde de en kanlı savasların yapıldıgı bir bölge olmus ve bölgenin bu köklü tarihi, buraya daha fazla deger verilmesine sebep olmustur. Günümüz itibariyle bölge tam bir kaos ortamına sürüklenmis bölgenin Osmanlı hakimiyetinden çıkması ile baslayan yapılanma 20.yy.ın basından itibaren geri dönüsü mümkün olmayan bir kördügüme dönüsmüs ve bu dügüm günümüze kadar çözülememistir. Hatta bölge barısı ile ilgili çok ümitvar olunan zamanlarda dahi saglanamayan barıs, bölgede yerini ümitsizlige bırakmıstır. Bölgedeki tarihi süreç su anda ki mevcut durumu ortaya koyma bakımından oldukça önemlidir. Tarihte dünyanın süper güçlerinin mücadelesine sahne olan bölgede barıs içerisinde yasanan dönemlere bakıldıgında ya hosgörülü bir ortamın tesis edildigi veya tek kutuplu bir hakimiyetin bölgeyi elinde bulundurması durumlarında barısın ancak tesis edilebildigi görülmektedir. Bu çalısmada srail Devletinin kurulus tarihi olan 1948 öncesi bir devlet kurmak için yapılan çalısmaları nasıl bir mücadelenin verildigi srail Devletinin kurulmasının ardından Arap srail iliskileri ele alınmıs, Arap ülkelerinin, kritik olan bu bölgedeki maddi manevi kayıplarını ve basarısızlıgını öncesi ve sonrası ile ele almaya çalısırken, diplomatik ve stratejik hatalarını da ortaya çıkarmaya gayret edildi. Halen mevcudiyeti tartısılan Filistin Devletinin kurulusunu ilan etmesi Filistinlilerin bölgedeki mücadelesi açısından önemli bir milattı ve tabi ki bu sadece baslangıçtı Filistin halkı tam manasıyla bir devlet olabilme becerisini ortaya koyabildi mi bu konuya deginilmedi. Bu çalısmanın ısıgında Filistin Devletinin kurulusundan sonra bölgedeki durum ve Filistin ? srail iliskileri ele alınarak günümüze kadar devam eden stratejik mücadeleler ele alınabilir. Being the most controversial region of the Middle East, of perhaps the world, the land on which states of Israel and Palestine is located has not only been the starting points of the celestial religions but also the homeland of many civilizations as it is a historical region. Over the ages, many civilizations, states and nations have lived on this region. In some ages, it became the most favored point of a civilization and in some other ages, it became a region where the bloodiest wars took place. Also, being an old-and-well known history of this region has caused a great deal of value to be attributed on this region. Today, the region has been put into a complete chaos, and the reorganization of the region after its removal from Ottoman domination were deadlocked since early 20th century and it has not yet been resolved until today. Peace, which can not be reached even in times of great hope for the solution of problems in the region, has left its place for hopelessness. Historical process of the region is quite important in terms of revealing the current situation in there. The region has been the scene of struggle amongst super powers throughout the history. When this region is considered throughout the history in terms of maintenance of peace, it can be seen that sometimes a tolerant environment was established or another time one-sided domination kept the region under domination in order for peace be maintained. In this study, the issues like what kind of works and activities were carried out before 1948 which is the establishment date of Israel, and the Arab-Israel relations after the establishment of Israel, were examined. The physical and non-physical loss of Arabic countries in this critical region as well as their failing all over this process was studied. Also, their diplomatic and strategic mistakes were revealed. Still discussed whether to exist or not, the announcement of the establishment of Palestine has been a turning point in terms of the struggle of Palestinian in the region and certainly it was just a start. It was not mentioned in the study whether or not the Palestinians had been able to reveal a capability for establishing a complete state. In the light of this study, the situation in the region and the Palestinian-Israel relations after the establishment of the state of Palestine can be studied and the strategic struggles that can continue up till today can be examined.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherKaradeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.titleİsrail Devletinin kuruluşundan Filistin Devletinin kuruluşuna kadar Arap Ülkeleri ve İsrail ilişkileri (1948-1988)tr_TR
dc.title.alternativeRelations between Arab Countries and Israel from the establishment of Israel till the establishment of palestine (1948-1988)tr_TR
dc.typeVideotr_TR
Koleksiyonlarda Görünür:Uluslararası İlişkiler

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
210485.pdf934.86 kBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.