Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3666
Tüm üstveri kaydı
Dublin Core AlanıDeğerDil
dc.contributor.authorYüce, Müge-
dc.date.accessioned2022-05-23T07:37:03Z-
dc.date.available2022-05-23T07:37:03Z-
dc.date.issued2020-01-
dc.identifier.urihttp://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/3666-
dc.description.abstractOrtadoğu, Çin dış politikası için giderek önemi yükselen bir bölge haline gelmiştir. Ortadoğu'nun tarih boyunca küresel hegemonya kurmaya çalışan büyük güçlerin hâkimiyetlerini dayandırdıkları merkez bölge konumunda olması, Çin'in bölgeye yönelik dış politikasının da küresel hâkimiyet ve hegemonyaya yönelik bir amacı benimsediğinin a priori kabulüne yol açmıştır. Ancak, Çin'in Ortadoğu politikasının egemenliğe saygı, iç işlerine müdahale etmeme ve siyasi istikrar için mevcut hegemon güç ile iş birliği gibi unsurları içermesi bu kabulün Çin dış politikasının Ortadoğu'daki seyrini açıklamakta yetersiz kalmasına sebep olmuştur. Bu çalışmanın temel amacı, Çin dış politikasını Avro-Amerikan merkezli güçlerle karşılaştırmalı şekilde ele alan yaklaşımların Çin'in Ortadoğu'da izlemekte olduğu politikaları açıklamakta yetersiz kaldığını ortaya koymaktır. Çalışmanın temel hipotezi, Çin'in Ortadoğu politikasının Avro-Atlantik hegemonya modelinden ziyade İmparatorluk dönemi Çin yönetiminin hegemonya anlayışı ve Konfüçyen siyasi gelenek ile harmanlanmış olan özgün Çin dış politika teorileri kapsamında şekillendiğidir. Bu hipotezi desteklemek için çalışmada ana akım Uluslararası İlişkiler teorilerinin "hegemonya" ya ilişkin argümanları ile bu argümanlar kapsamında Çin dış politikasını ele alan çalışmalar detaylı şekilde analiz edilmiş ve başvurulan materyaller karşılaştırmalı şekilde ele alınarak çalışmada belirlenen temel teorik çerçeve kapsamında yorumlanmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre Çin tarafından Ortadoğu'da izlenen dış politika, Avro-Amerikan merkezli güçlerin yükseliş sürecinde izledikleri hegemonik mücadele stratejisi ile açıklanamayan unsurlara sahiptir. Buna göre Pekin tarafından Ortadoğu'da izlenen temel dış politika ilkeleri geleneksel Çin dış politika ilkelerine bağlılık göstermektedir. Çin'in imparatorluk dönemi yönetim anlayışının da etkisi ile Pekin tarafından sınırları ötesindeki bölgelerde doğrudan müdahaleye varan ve hegemonik mücadeleyi gerektiren bir dış politikadan kaçınılmaktadır. Bu politika doğrultusunda Çin'in Ortadoğu'da izlemiş olduğu dış politikanın hegemonya mücadelesinden ziyade çatışma ve iş birliği unsurlarının ulusal çıkarlar yönünde sentezlendiği bir görünüm arz ettiği ortaya konmuştur. The Middle East has become an increasingly important region for Chinese foreign policy. The great powers that have tried to establish global hegemony throughout history have based their dominance on their active role in the Middle East region. This historical reality has led to the a priori acceptance that China's foreign policy towards the region has also adopted a goal of global domination and hegemony. However, the fact that China's Middle East policy includes elements such as respect for sovereignty, non-interference in internal affairs, and cooperation with the existing hegemonic power for political stability has made this acceptance inadequate to explain the course of Chinese foreign policy in the Middle East. The main purpose of this study is to examine the approaches that take the Chinese foreign policy comparatively with the Eurocentric powers and to reveal that these approaches are insufficient to explain the policies China is following in the Middle East. The main hypothesis of the study is that China's Middle East policy is shaped in the context of the original Chinese foreign policy theories which are blended with the hegemony understanding of the Chinese Empire and the Confucian political tradition rather than the Eurocentric model of hegemony. In order to support this argument, the arguments of the mainstream International Relations theories on hegemony and the studies dealing with Chinese foreign policy within the scope of these arguments were analyzed in detail. Materials used in these examinations were compared and interpreted within the framework of the basic theoretical framework determined in the study. According to the findings of the study, the foreign policy pursued by China in the Middle East has elements that cannot be explained by the hegemonic struggle strategy pursued by the Eurocentric Powers. Accordingly, the basic foreign policy principles pursued by Beijing in the Middle East show adherence to traditional Chinese foreign policy principles. Under the influence of China's imperial administration, a foreign policy which requires direct hegemonic struggle behind the national borders is avoided by Beijing. In line with this policy, China's foreign policy in the Middle East has been shown to be a synthesis of elements of conflict and cooperation towards national interests rather than the hegemonic struggle.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherKaradeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsütr_TR
dc.subjectÇin Dış Politikası, Ortadoğu, Hegemonya, Hegemonik Geçiş Teorisitr_TR
dc.subjectChinese Foreign Policy, Middle East, Hegemony, Hegemonic Transition Theorytr_TR
dc.titleUluslararası ilişkiler'de hegemonya ve hegemonik geçiş teorileri: "Yeni hegemon" söylemi kapsamında Çin'in Ortadoğu politikasıtr_TR
dc.title.alternativeHegemonia and hegemonic transition theories in international relations: China's Middle East policy within the scope of the "New hegemon" discoursetr_TR
dc.typeThesistr_TR
Koleksiyonlarda Görünür:Uluslararası İlişkiler

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
626916.pdf4.1 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.