Türkiye'de dış göç ve makroekonomik performans ilişkisi: Zaman serisi analizi (1985-2017)

Abstract

Türkiye yıllardır hem jeopolitik konumu sebebiyle hem de birçok Batı ülkesine göre sığınmacılık ve mültecilik konusunda daha ılımlı olduğu için göçmenler için bir hedef ülke konumundadır. Özellikle son yıllarda Türkiye, Asya ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere 'bavul ticareti' yapan ve/veya çalışma izni alarak ya da kaçak yollarla Doğu Bloku ülkelerinden göç almaktadır. Bunun yanında 2011 yılında patlak veren ve bu zamana kadar devam eden Suriye'li göç dalgası da farklı özellikler taşıyan bir süreçtir. Türkiye için siyasal, toplumsal ve ekonomik anlamda birçok sonuçlara yol açabilecek dış göç ve sığınmacılar konusu, bu çalışmanın temel inceleme alanıdır. Çalışmanın temelini göç unsuru oluşturduğu için çalışmada öncelikle göç kavramı üzerinde durulacaktır. Çalışmada daha sonra uluslararası koruma başvurusu sahibi olan ve geçici koruma altında olan sığınmacılardan bahsedilerek ülkemiz bazında bir değerlendirmeye gidilecektir. Ayrıca çalışmanın son bölümünde dış göçün odağı olan, göçmenler için bir hedef ülke ve bir geçiş/transit ülkesi konumunda olan Türkiye'de ki göçten bahsedilerek, göç ile gayri safi yurt içi hasıla, enflasyon, işsizlik oranı, hükümet harcamaları, cari açık ve dış borç gibi makroekonomik göstergeler arasındaki ilişki ampirik olarak test edilecek ve ülkemizdeki sığınmacı nüfusun ekonomimiz için bir fırsat mı yoksa bir külfet mi olduğu belirlenmeye çalışılacaktır. Türkiye'de dış göç ve makroekonomik performans arası ilişkileri ampirik olarak test etmek için 1985-2017 dönemini kapsayan nedensellik ve eş bütünleşme analizleri kullanılmıştır. Ülkemizde dış göçün oldukça etkili olduğu bu dönemde çalışma hem ülkemizdeki göçün görünümü hakkında kazanım sağlaması hem de ampirik analiz olması yönünden katkı sağlayacaktır. Çalışmada yapılan zaman serisi analizlerine göre dış göçle Türkiye'nin makroekonomik performansı arasında kısa dönemli anlamlı ilişkiler söz konusu değilken, uzun dönemde değişkenler arası anlamlı ilişkilerin varlığı önem arz etmektedir.

Turkey is a destination country for migrants over the years, both due to its geopolitical position as well as more moderate compared to many Western countries on asylum and refugee status. Especially in recent years, Turkey, Asia and mainly African countries 'suitcase trade' engaged in and / or work permit or are taking immigration from Eastern Bloc countries illegally. In addition, the wave of Syrian migration, which erupted in 2011 and has continued to this day, is a process with different characteristics. Turkey for political, social and economic emigration can lead to many results and asylum issues, the study area is the basis of this study. Since migration constitutes the basis of the study, the concept of migration will be emphasized first. In this study, asylum seekers who have applied for international protection and are under temporary protection will be mentioned and an evaluation will be made on the basis of our country. In addition, the focus of emigration in the last part of the study, a destination country and a transit for migrants / transit country of immigration in Turkey which is considered mentioning immigration with gross domestic product, inflation, unemployment rate, government spending, current account deficit and external debt The relationship between macroeconomic indicators, such as macroeconomic indicators, will be empirically tested and ascertained whether the asylum seeker population in our country is an opportunity or burden for our economy. Emigration and relationships between macroeconomic performance covering the period 1985-2017 to test empirically the causality and co-integration analysis has been used in Turkey. In this period when foreign migration is highly effective in our country, the study will contribute both to gaining an outlook on migration and empirical analysis. between short-term external migration to Turkey's macroeconomic performance based on time series analysis performed in this study meaningful relationships when not in question, the existence of significant relationships between variables are important in the long term.