Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/1922
Tüm üstveri kaydı
Dublin Core AlanıDeğerDil
dc.contributor.authorÖzgürbüz, Merve Esra-
dc.date.accessioned2020-11-18T08:16:18Z-
dc.date.available2020-11-18T08:16:18Z-
dc.date.issued2020-
dc.identifier.urihttp://acikerisim.ktu.edu.tr/jspui/handle/123456789/1922-
dc.description.abstractKlasik polisiye anlatılardaki eril unsurlar, feminist kuram çerçevesinde değerlendirilmek üzere veriler sunmaktadır. Sınırlı sayıda ve kalıplaşmış davranış modelleriyle hareket eden karakterlerden oluşan polisiye romanda türün özü cinsiyettir ve erkek hegemonyası polisiyenin başat özelliğidir. Erkek hegemonyası altında kadın-erkek temsilleri ile cinsel yönelim farklılıklarına dair kökleşmiş anlayışları sürdürerek/ destekleyerek yeniden üreten geleneksel polisiye romanda; klasik dedektif, suçlu, kurban üçgeninde kişiler biyolojik cinsiyetten bağımsız kılınarak toplumsal cinsiyet ekseninde şekillendirilir. Merkezde tek kahraman –dedektif– konumlandırılır, olaylar tek bakış açısından çizgisel sıralı bir şekilde aktarılır ve olay örgüsü dedektifin muhakkak kazandığı doğal bir sonuç ile sonlanır. Bahsi geçen özellikler, feminist eleştiriye göre eril araçlardır. Polisiyenin değişmez özelliklerle kuşatılması sebebiyle tür, feminist okumalara elverişlidir. Feminizm, bütün rol ve temaların değişmez olduğunun vurgulandığı bir sistemde kurgunun yinelemeli mekanizmalara indirgenerek basmakalıp fonlar halinde muhataba sunulmasına karşı çıkarak türün ikili/ dual yapısını ortaya koyar. Söz konusu noktadan hareket eden ve polisiyenin kalıplarını tekrarlayarak dönüştürmek isteyen yazarlar, hegemonik hiyerarşiyi görünür kılıp yapıbozuma uğratarak geleneksel yapıyı ihlal eder ve türün nitelik kıstaslarını dönüştürürler. Dolayısıyla katı ve kuralcı yapının; akışkan ve tanımlanamaz bir yapıyla yer değiştirmesiyle cinsiyet ve cinsel yönelim farklılıklarına alan açılır; dışlayıcı politikaların yerini kapsayıcı politikalar alarak bireylerin özgün varoluşları öne çıkarılır. Çalışmada Türk edebiyatı kapsamında 1989-2014 yılları arasında dört ayrı kadın yazar tarafından kaleme alınan sekiz polisiye roman incelenmekte ve söz konusu metinlerin geleneksel polisiye ile uyuşmazlıkları ortaya konulmaktadır. Öncelikle postfeminist eleştirinin kökeni verilerek ve bu alana dair kavramlar açıklanarak kuramsal bir çerçeve çizilmektedir. İkinci ve üçüncü bölümde polisiye romanın tarihsel gelişimi üzerinde durulmakta, polisiye tür üzerine feminist bir okuma yapılmakta ve postfeminist eleştiri kapsamında seçilen romanlar biçim ve içerik bakımından incelenmektedir. The masculine elements in classical detective narratives offer a rich material to be evaluated within the framework of feminist theory. In the detective novel, which consists of a limited number of characters acting according to formulaic behaviour models, the essence of the genre is gender and male hegemony is the dominant feature of these texts. The traditional detective novel, which reproduces by maintaining and supporting a rooted understanding of female-male representations and sexual orientation differences under male hegemony, shapes the characters on the gender axis by making them independent of their biological gender in the triangle of detective, criminal, victim, and positions the only hero – the detective – in the center. It thus conveys events in a linear order from a single point of view, and ends with a natural result of the detective's certain victory. According to feminist criticism, these characteristics are masculine instruments. The genre is suitable for feminist reading due to its constant properties. Feminism reveals the dual structure of the genre by opposing the submission of stereotypes to the interlocutory mechanisms in a system where all roles and themes are invariant. Writers who want to transform the models of the crime novel from this point render the hegemonic hierarchy visible and contravene the traditional structure by subjecting it to deconstruction and transform the criteria for qualification of the genre. Thus, by replacing the rigid, prescriptive structure with a fluid and undefinable structure, they open space for differences in gender and sexual orientation; the exclusionist policies are replaced by inclusive policies and the authentic existence of individuals is highlighted. In the study, I examine eight novels written by four female authors between 1989-2014 within the scope of Turkish Literature and examine them, revealing their discrepancies with the traditional detective novel. First, I draw up a theoretical framework by providing the origin of postfeminist criticism and explaining the concepts related to this field. In the second and third sections, I emphasize the historical development of detective literature and carry out a feminist reading of the detective novel. The selected novels are examined in terms of form and content within the postfeminist critique.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherKaradeniz Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalıtr_TR
dc.subjectPolisiye Kurgu, Postfeminist Eleştiri, Yapıbozum, Türk Romanı, Dişil Diltr_TR
dc.subjectDetective Fiction, Postfeminist Criticism, Deconstruction, Turkish Novel, Women's Writingtr_TR
dc.titlePolisiye edebiyatın geleneksel yapısını bozan kadın yazarların romanları üzerine postyapısalcı yaklaşım (1985-2015)tr_TR
dc.title.alternativePoststructuralist approach on the novels of women writers that deconstruct the traditional structure of detective literature (1985-2015)tr_TR
dc.typeThesistr_TR
Koleksiyonlarda Görünür:Türk Dili ve Edebiyatı

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
618061.pdf2.14 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


DSpace'deki bütün öğeler, aksi belirtilmedikçe, tüm hakları saklı tutulmak şartıyla telif hakkı ile korunmaktadır.