Özet:
İnsan ile fiziksel çevre sürekli etkileşim halindedir. Doğanın insan eliyle tahrip edilmesi ve doğal olayların gerçekleşmesi sonucu afetler meydana gelmektedir. Dünya' da ve Türkiye' de meydana gelen afetlerin olumsuz sonuçlarını azaltmak için organizasyonlar gerçekleştirilmiş, politikalar belirlenmiş ve belgeler oluşturulmuştur. Türkiye de afet odaklı yapılacak uygulamalarda kentsel dönüşüme yönelinmiş ve mevzuatta buna yer verilmiştir. En son 2012 yılında çıkarılan "6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile afetler meydana gelmeden alanlar üzerinde yapılacak dönüşüm, iyileştirme, sağlıklaştırma gibi uygulamalarla kentsel mekânlardaki afet sonrası olumsuz etkilerin en aza indirilmesi hedeflenmiştir. Buna yönelik olarak 2012 yılından bu yana Türkiye'nin hemen hemen tüm illerinde 6306 sayılı Kanun kapsamında "Riskli Alanlar" ilan edilmiştir. Bu riskli alanlar birbirinden çok farklı kriterlere, mekânsal olgulara sahip olmasına karşın ilan öncesi ve sonrası yapılan uygulamalar benzerlik taşımakta hatta aynı olmaktadır. Bu çalışmada Türkiye' de 26.04.2016 tarihine kadar 6306 sayılı Kanun kapsamında ilan edilen riskli alanlar üzerine inceleme yapılmıştır. Çok kriterli karar verme yöntemleri kullanılarak ilan edilen riskli alanlar da, kavramsal olarak risk düzeyi yüksekten düşüğe doğru tespit edilmiş ve sıralama yapılmıştır. Böylelikle yapılan çalışma sonucunda ilan edilen riskli alanların yalnızca mekân ve bina kalitesini iyileştirmeye yönelik olup olmadığı, ayrıca mevcut durum kriterlerine göre gerçekten riskli olup olmadıkları irdelenmektedir.