Özet:
Birçok ülkenin sorunu olan kadın-erkek eşitsizliği Türkiye'nin de en önemli sorunlarından biridir. Bu eşitsizliğin temelinde yatan toplumsal cinsiyet rolleri, kadın ve erkeğe toplumsal roller yüklemekte ve bu roller bağlamında görevler vermektedir. Kadının anne, temizlikçi; erkeğin baba, evin reisi olarak görülmesi kadını ev ile sınırlandırırken erkeği kente yönlendirmiştir. Bu yönlendirmenin sonucunda oluşan "Kadının yeri evidir." görüşünün benimsenmesinden dolayı kadınlar kentsel açık mekânları kullanımlarında kısıtlandırılmışlardır. Türkiye'de toplumsal cinsiyet rollerinin günümüze kadar nasıl şekillendiği, bu durumun kentsel açık mekânlara nasıl yansıdığı incelenmiş, sonuçlar irdelenmiştir. Bu çalışma Trabzon'da bulunan üç aktif yaya sokağında yürütülmüş, kentsel açık mekânların kullanımı ve deneyimlenmesinde kadın-erkek farklılıklarını tespit etmeyi amaçlamıştır. Davranış gözlemiyle mekânsal etkileşimlere ve etkinliklere odaklanılmışken anket çalışmasıyla mekânın deneyimlemesine ve tercihlere ışık tutulmuştur. Yapılan araştırmada, gözlemlerde tespit edilen kadın-erkek kullanıcı oranlarındaki ve kullanıcıların alana kimlerle beraber geldiklerindeki farklılıklar; ankette tespit edilen mekânın nasıl deneyimlendiğine ilişkin farklılıklar kentsel açık mekânlardaki toplumsal hayatta kadın erkek eşitsizliğini yansıtmıştır.