Özet:
Mineralojik özelliklerine bağlı olarak altın cevherlerine ön hazırlık işlemleriyle birlikte farklı zenginleştirme yöntemleri uygulanmaktadır. Bununla birlikte Dünya' da yüzyıldan fazla zamandır uygulanan en yaygın yöntem siyanür liçi yöntemi olmuştur. Bu çalışmada Mastra ve Kaletaş (Gümüşhane) altın cevherlerinin yapılan mineralojik incelemeler ışığında altın kazanımı araştırılmıştır. Mastra cevheri için gravite ve siyanür liçi yöntemleri uygulanmıştır. Kaletaş cevheri için numune tanıma liç testleri, siyanür liçi, kavurma + siyanür liç testleri ve flotasyon yöntemleri uygulanarak sonuçlar değerlendirilmiştir. Mastra cevherinde altın tanelerinin iri olması (ortalama 30 um) nedeniyle siyanür liç öncesi gravite yönteminin uygulanabileceği görülmüştür. Kaletaş cevherinin mineralojik inceleme ve örnek tanıma liç testleri sonucunda cevherin refrakter karakterli olduğunu görülmüştür. Siyanür liç öncesi kavurmanın liç verimine etkisi incelenmiş ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Mastra cevheriyle Falcon ve Knelson santrifüj seperatörlerle gravite deneyleri yapılmış, Falcon ile birinci kazanım devresinde cevherdeki altının % 81 'i 262 gr/t Au tenörlü Konsantre I olarak kazanılmıştır. Knelson Santrifüj Seperatörle gravite zenginleştirme test sonuçlarına göre, cevherdeki altının % 47,15' si 771,95 gr/ton Au tenörlü konsantre ile alınmıştır. Siyanür liç testlerinde Mastra cevheri % 90-95 altın kazanımı, Kaletaş cevheriyle ise % 65-70 altın kazanım verimleri elde edilmiştir. Kaletaş altın cevherinin flotasyon testlerinde 20-30 gr/ton Au tenörlü altın konsantresi elde edilmesine rağmen çinko kazanımından başka Au* Cu ve Fe kazanımları düşük olmuştur. Siyanür liçinden önce ön-işlem olarak farklı sıcaklıklarda kavurma prosesi uygulanmıştır. Sıcaklık artışıyla birlikte altın kazanımında azda olsa bir artış görülmüştür. En yüksek altın kazanımı 550°C de elde-edilmiştir. Kaletaş cevherinin örnek tanıma liç testlerinden elde edilen sonuçlar göstermiştir ki, kaletaş cevherinin refrakterlik Özelliği altının çok ince taneli, karbonatlı ve oksitli (% 13), sülfitli (% 13) mineraller ve silikatlar (% 2) ile birlikte bulunmasından kaynaklanmaktadır.