Özet:
Türkiye'de son bir asırda yapılan kadastro çalışmaları ile farklı nitelikte kadastro haritaları üretilmiştir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün stratejik planında bu haritaların güncellenmesi çalışmalarının 2023 yılında bitirilmesi hedeflenmektedir. Güncelleme kadastrosu ve sayısallaştırma, bu hedefin gerçekleşmesinde anahtar rol üstlenmektedir. Bu çalışmada, güncelleme kadastrosunun etkinliği, SWOT analizi yapılarak tespit edilmiştir. Ayrıca güncel teknolojik gelişmeler doğrultusunda, fotogrametrik yöntemlerin güncelleme kadastrosuna olan katkısı, seçilen bir uygulama bölgesinde yapılan çalışmalar ile araştırılmıştır. Bu çalışmaya göre, pilot bölgede sabit sınırların %73'ünün fotogrametrik yöntemle oluşturulduğu tespit edilmiştir. Konum duyarlılığı ise, yersel yöntem referans alındığında, %37'sinin 7 cm'lik hata çemberi içinde kaldığı görülmüştür. Çalışmadan elde edilen diğer bulgulara göre, güncelleme kadastrosunun en güçlü yönü; ortak referans sisteminde kesin koordinatlı verilerin elde edilmesi ve kadastro harici alanların tescilinde çok başlılık sorununun çözüme kavuşturulmasıdır. Ancak güncelleme çalışmalarının yaygınlaşmasıyla, taşınmaz yüzölçümlerinde meydana gelen değişimlerden kaynaklı davalar ortaya çıkmaktadır. Bu davalar sonucu hazine aleyhine tazminat ve bu tazminatın rücu edilmesi problemleri gündeme gelmektedir. Tazminat ve rücu sorununun azaltılması için, kadastroda kullanılan her bir analog yöntemin yanılma sınırlarının bilimsel temellere dayalı olarak tespit edilmesi önerilmektedir. Böylece bu sınır içindeki hataların tazminata konu edilmemesi sağlanacaktır.