Özet:
Bu çalışmada hizmet çalışanlarının demografik özellikleri açısından zorunlu eğitim süresinin hizmet sektörüne etkisi ele alınmıştır. Birinci bölümde, hizmet kavramı, tarihçesi, özellikleri, sınıflandırılması ve hizmet pazarlama karmasından bahsedilmiştir. İkinci bölümde, zorunlu eğitimin G-20, OECD ve AB ülkelerindeki sistem ve sürelerine değinilip, Türkiye'deki zorunlu eğitim sistemi ve süresi ile kıyaslanmıştır. Üçüncü bölümde ise, zorunlu eğitim süresinin hizmet sektörüne olan etkisiyle ilgili Trabzon Sanayi'sinde gerçekleştirilen araştırmaya yer verilmiştir. Bu amaçla 220 hizmet çalışanı ile yüz yüze anket yapılmıştır. Anketlerin analizinde frekans dağılımı, t-testi ve tek değişkenli varyans analizi (ANOVA) testlerinden faydalanılmıştır. Çalışmanın en önemli sonucu; hizmet çalışanları, zorunlu eğitim süresinin uzun olmasının, gelecekte usta bulamamaya sebep olacağı düşüncesine sahip olmalarıdır. Özellikle işveren ve ustalar, mesleklerini devam ettirecek çırak bulamama problemini, zorunlu eğitim süresinin uzun olmasına bağlamışlardır.
In this study, the effect of the compulsory education period on the service sector was examined in terms of the demographic characteristics of service workers. In the first chapter, the concept of service, history, features and classification are mentioned. In the second part, compulsory education in world countries and in Turkey, the number of years of compulsory education in Turkey and G-20 countries. In the third part, the research conducted in the Trabzon Industry regarding the effect of the compulsory education period on the service sector was included. A face-to-face survey was conducted with 220 service workers for this purpose. In the analysis of the questionnaires frequency distribution, t-test and univariate analysis of variance (ANOVA) tests were used. The most important result of this reseacrh is; service workers must have a belief that the length of compulsory education will be long enough to cause the master to fail in the future. In particular, employers and masters have tackled the problem of not finding an apprentice to continue their profession in order to ensure that the duration of compulsory education is long.
