Özet:
Osmanlı İmparatorluğu toprak kaybı ile sonuçlanan ilk antlaşmayı (Karlofça Antlaşması) 1699 yılında imzalamak zorunda kaldığında, devlet adamları acı bir gerçeği çok daha iyi kavramaya başlamıştı: Devlet elden gidiyordu ve buna mani olmak için acilen bir şeyler yapmak gerekliydi. Tanzimat’tan Islahat’a, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e oradan diğer irili ufaklı tüm reformlara kadar tevessül edilen bu “bir şeyler”, Osmanlı İmparatorluğundan Türkiye Cumhuriyetine değin süreklilik gösteren bir olgu olarak, “Türk modernleşmesi” şeklinde adlandırılmaktadır. Bu çalışmada, Türk modernleşmesinin aşamaları panoramik bir tarzda ele alınmakta ve onun doğası itibariyle hem bir proses (Batılılaşma) hem de bir proje (devleti kurtarma) olduğu sonucuna varılmaktadır.